Televizyon alırken yapılmaması gerekenler

Yeni nesil konsollar ve bol miktarda mevcut ultra yüksek çözünürlüklü HDR içeriği ile 2021, yeni bir TV satın almak için harika bir zaman. Ama yeni TV'nizi almadan önce, işte kaçınmanız gereken altı hata.

Mağaza Demolarına Göre TV Seçme

Çoğumuz bir noktada mağazalardaki demolara çok fazla güveniyoruz. Görmek inanmaktır inanışı çok yaygındır, öyleyse neden satınalmayı demo izledikten sonra yapmayasınız? Teori sağlam bir teori olsa da, gerçek oldukça farklı.

Dikkate alınması gereken bir nokta, bazı TV'lerin her birimde çalışan üreticiye özgü demolara sahip olması, diğerlerinin ise her ekranda yalnızca temel bir yayın göstermesidir. 4K veya HDR bir yana, bu yayının 1080p'ye bile ulaşıp ulaşmadığı her zaman açık değildir. UHD Blu-ray gibi yüksek kaliteli bir kaynağı beslediğinizde TV'nin gerçekten neler yapabileceğini bilmeden adil bir değerlendirme yapmak zordur.

Bir de TV'de ayarlar var. Çoğunun mağazalarda kullanılmak üzere tasarlanmış bir demo modu vardır ve bunlar her şeyi yükseğe çıkarabilir. Aşırı doygun renkler, mümkün olan maksimum parlaklık ve hatta görüntünün biraz yapay olarak keskinleştirildiğini göreceksiniz.

Bu, belirli modellerin mağazada öne çıkmasını sağlamak için yapılır, ancak televizyonu uzun vadede nasıl kullanacağınızın doğru bir temsili değildir.

Bu, oyun oynamak için TV satın almak isteyenler için iki katına çıkar. Mağazada kullanılan görüntü işlemenin çoğu, bir konsol veya PC ile kullanıldığında önemli bir gecikmeye neden olur. Gerçekte, tüm ayarlar ve iyileştirmeler kapalıyken bir TV'nin neye benzediğini görmek istersiniz.

Mağaza içi demolar bile yanıltıcı olabilir. Daha önce "ultra yüksek tanımlı HDR" TV için bir reklam gördüyseniz, üreticilerin kullandığı bazı hilelere aşina olacaksınız. 

Mağaza demoları yararlı olabilir, ancak resim veya ses kalitesini değerlendirmek için uygun değildir. Bir mağazadaki aydınlatma koşulları, oturma veya sinema odanızdakiyle nadiren eşleşir.

Ancak bakış açıları mağaza ortamından etkilenmez. Tüm aileniz veya arkadaş gruplarının sizinle birlikte izlemesi için bir TV satın alıyorsanız, mağazada nerede oturuyor olurlarsa olsunlar herkesin ekranı görebileceğini kontrol edin.

Ayrıca, TV'nin genel tasarımını beğenip beğenmediğinize de karar verebilirsiniz. Çerçeveler yeterince ince mi? Stand çok fazla sallanıyor mu? Ekranın altına bir ses çubuğu alabilir misiniz, yoksa bir duvara montaj aparatına mı ihtiyacınız var? İnternetten bir ürüne bakarken bunları anlamak çok daha zordur.

Son olarak TV ile etkileşim şeklinize gelelim. İşletim sistemi ne kadar duyarlı? Uzaktan kumanda elinizde iyi duruyor mu? TV, bekleme modundayken ne kadar hızlı açılıyor? Bazı modellerin, mağaza modellerine göre kendilerini geliştirecek, nadiren (eğer varsa) güncellenen yazılım güncellemelerine sahip olabileceğini unutmayın.

Bir Satış Elemanını Dinlemek

Çoğu büyük zincir mağaza, tarafsız tüketici tavsiyesi vermek yerine personelini satış konusunda eğitir. Ana hedefleri para kazanmaktır. Bu, onları siz istemeseniz veya ihtiyacınız olmasa bile, sizi genellikle daha pahalı seçeneklere yönlendirecekleri anlamına gelir.

Geçmiş deneyimlerden bahsetmişken, mağaza personeli sattıkları ürünler hakkında her zaman en bilgili kişiler değildir. Az bir ücret karşılığında uzun saatler çalışmak sadece bir iştir, tutku değil. Bu nedenle perakende sektörü herhangi bir sektörün en yüksek ciro oranlarından birine sahiptir.

Bu nedenle, her yeni personel üyesini kapsamlı bir şekilde eğitmek bir öncelik değildir. Ayrıca, 50 ila 100 farklı model satan bir departmanda çalışıyorsanız, hepsinde uzman olmanız beklenemez.

Mağaza personeli genellikle belirli ürünleri zorlar çünkü müdürleri bunu yapmalarını söyler. Prim alıyorlarsa, sizi ihtiyacınız olandan daha pahalı bir modele yönlendirmek konusunda da çabaları olacaktır.

Marka temsilcileri, ürünleri genel satış personeline göre muhtemelen çok daha iyi tanır. Elbette, rakibin ürünü daha iyi satılıyorsa neden belirli bir markanın temsilcisi size tarafsız tavsiyede bulunsun? Onların tavsiyelerini her zaman olduğu gibi doğru kabul etmemelisiniz.

Uzman perakendecilerin (genellikle bağımsız mağazalar), personellerini müşterilerini ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun bir ürünle eşleştirmeleri için eğittiklerini eklemeye değer. Yine de her zaman seçici bir müşteri olmalısınız.

Gerçekten tarafsız bir görüş için incelemeler, eleştiriler ve alandaki uzmanlar gibi bağımsız kaynaklara bakın.

Daha Fazla Harcamanın Görüntü Kalitesini Artıracağına İnanmak

En uygun fiyatlı TV'ler görüntü kalitesinden ödün vermez. Aslında, görüntü kalitesi, uygun fiyatlı TV'lerin hepsinde istisnasız olan tek özellik. Bu nedenle hem TCL hem de Hisense, uygun fiyatlarla gösterişsiz TV'ler satarak çok fazla pazar payı kazanmışlardır.

TCL 6 Serisi gibi bir şeyin iki katı fiyatını harcayabilir ve bir şekilde daha kötü görüntü kalitesi elde edebilirsiniz. Bu nasıl mümkün olabilir? Daha iyi bir görüntü için değil, özellikler için ödeme yaparsınız.

İyi görüntü ve ucuz bir TV'de karar verdiğinizde elde edemeyeceğiniz şey, 8K çözünürlük, yeni nesil görüntü işlemcisi, mükemmel hareket işleme, 120 Hz yenileme hızı veya HDMI 2.1 bağlantı noktalarıdır.

Daha iyi çözünürlük yükseltme, yeni nesil oyunlar için en yeni HDMI özelliği ve daha yumuşak hareket sağlayan yüksek yenileme hızı istiyorsanız, bunu elde etmek için ya daha fazla harcamanız ya da görüntü kalitesinden ödün vermeniz gerekecektir. Her şeyi yapan orta seviye bir TV bulmak neredeyse imkansız.

Görüntü kalitesi; panel türüne, kontrast oranına, genel parlaklığa ve TV'nin arkadan aydınlatmalı mı yoksa yerel karartmalı mı olduğu gibi diğer faktörlere göre belirlenir.

Bir TV'de görüntü kalitesini doğrudan etkilemeyen birçok başka özellik vardır. Ya birinci sınıf bir modele çok daha fazla harcamanız ya da bütçenize uyacak bazı fedakarlıklar yapmanız gerekecektir.

İyi haber şu ki, birkaç diziyi ve filmi izleyebilmek için sadece harika bir görüntüye sahip bir TV istiyorsanız, kullanmayacağınız özelliklere çok fazla para harcamanıza gerek kalmaz.

Bir Soundbar veya Daha İyisi için Bütçe Oluşturmayı Unutmak

Televizyonlar inceldikçe ve çerçeveler küçüldükçe, üreticiler yerleşik hoparlörler için daha az alana sahip oluyor. Aslında çoğu TV, doğrudan izleyiciye bakan hoparlörleri bile kullanmaz. Bunun yerine, üreticiler hoparlörleri aşağıya doğru eğer ve ardından sesi izleyiciye doğru “seker”.

Bu, özellikle bas tepkisi söz konusu olduğunda zayıf ses üretimi ile sonuçlanır. Bir sonraki TV'niz, amiral gemisi modeli olsa bile, değiştirdiğiniz TV'den daha kötü ses çıkarabilir. Ses sizin için önemliyse, kesinlikle bir soundbar veya surround ses için bütçe ayırmak isteyeceksiniz.

Soundbar'lar, uygun surround ses için alan veya bütçeden yoksun olanlar için ideal bir seçenektir. Hemen hemen her bütçeye uygun bir ses çubuğu bulabilirsiniz ve herhangi bir ses çubuğu, hiç ses çubuğu olmamasından daha iyidir.

Harcayacak biraz daha fazlasınız varsa, gerçek surround ses için bir alıcıya, uydu hoparlörlere ve bir subwoofer'a yatırım yapabilirsiniz.

Ses çubuklarına bakıyorsanız, ARC veya eARC'ye dikkat edin. ARC, ses dönüş kanalı anlamına gelir ve bir soundbar'ı TV'nize bağlamayı büyük ölçüde basitleştirir. Soundbarınızı TV'nize bağlamak için bir HDMI kablosu kullanabilirsiniz. Daha sonra, bir Blu-ray oynatıcı, oyun konsolu veya kablolu yayın kutusu olsun, ne izlerseniz TV doğru kaynağı soundbar'a verir.

eARC, yeni nesil ARC'dir ve Dolby Atmos ve Dolby TrueHD gibi teknolojileri desteklemek için daha iyi dudak senkronizasyonu telafisi ve daha yüksek bant genişliği sunar. Soundbar'ınızı her zaman özel bir kabloyla bağlayabilirsiniz, ancak ARC kullanmak, endişelenmeniz gereken bir tane daha az kablonuz olduğu anlamına gelir. İhtiyaç duyduğunuzda bazı ses çubuklarında ek HDMI bağlantı noktaları bile vardır.

Bir TV için büyük harcama yapıyorsanız, dünyadaki en iyi görüntü kalitesinin bile tiz ve sönük bir sesle bir işe yaramayacağını unutmayın.

Akıllı TV'lerden Kaçınmak

En son bir TV satın aldığınızda, "akıllı" bir model istemediğinize karar vermiş olabilirsiniz. Belki de o sırada televizyonlardaki yazılımın kullanımı yavaş veya sinir bozucuydu. Veya belki de izleme alışkanlıklarınızın üçüncü şahıslarla paylaşılma şekli konusunda endişeliydiniz.

Ne yazık ki, hemen hemen tüm TV'ler artık akıllı modellerdir. Teknolojideki en son özellikleri ve gelişmeleri istiyorsanız, Akıllı televizyon satın almanız gerekecek. Bu özelliklerden yoksun birkaç eski model bulmanız mümkün olabilir, ancak neden modası geçmiş bir TV satın almak isteyesiniz?

İsterseniz akıllı özellikleri her zaman görmezden gelebilirsiniz. Bu, yeni TV'nizi internete asla bağlamamak kadar basit olabilir, ancak bunu önermiyoruz. Çoğu TV üreticisi artık güncellemeleri web üzerinden sunuyor. Bunlar genellikle yeni özellikler ekler, hataları giderir ve - bazı eski TCL modellerinde - her zaman mevcut olan HDMI 2.1 işlevinin kilidini açar.

Akış için kullanmak üzere bir Chromecast, Apple TV veya Roku da alabilirsiniz. TV arayüzleri son on yılda uzun bir yol kat etmiş olsa da, akış kutuları genellikle daha da iyidir.

Aptal" bir TV almaya kesinlikle kararlıysanız, tek seçeneğiniz ya bir projektör ya da büyük format oyun ekranıdır (BFGD). Projektörler pahalıdır, genellikle çok fazla alan gerektirir ve büyük ölçüde odadaki aydınlatmaya bağlıdır.

BFGD'ler, LG ve Samsung'un amiral gemisi TV'leri kadar pahalıdır. Bununla birlikte, karasal görüntüleme için bir tunerlerden yoksundurlar ve ASUS PG65UQ'da olduğu gibi, içeride sesli fanlara sahiptirler.

FOMO Nedeniyle Bir Satınalmayı Sürekli Erteleme

TV'ye ihtiyacınız mı var yoksa TV mi istiyorsunuz? Bir TV istiyorsanız ve almaya gücünüz yetiyorsa, memnun olduğunuz TV'yi bütçenize uygun bir fiyata alın.

Meraklılar ve vitrinlere bakanlar, paralarına bay bay demeden önce bir sonraki büyük şeyi beklemeye eğilimlidir. Ne yazık ki, bu takıntılı bir FOMO vakası haline gelebilir; yani hiçbir şey satın almazsınız çünkü her yıl gelecek yıl nelerin mevcut olabileceğini kaçırmaktan endişelenirsiniz.

Ekran teknolojisi, CRT'lerin ve ilk düz panel LCD'lerin kullanıldığı günlerden çok daha hızlı ilerliyor gibi görünüyor. Bu, bazılarının MicroLED ve QNED gibi teknolojilerin - ikisi de ticari olarak yıllarca hayatımıza giremeyecek - yakında olduğunu düşünmesine yol açabilir.

Bu teknolojiler nihayet tüketici TV'lerine geldiğinde bile inanılmaz derecede pahalı olacaklar.

Bu teknolojilerin şu anda piyasada bulunanları gölgede bırakacağını düşünmek de kolaydır. Bu bir dereceye kadar doğru olsa da, 2020'deki yeni TV'nizden memnunsanız, neden önümüzdeki yıl daha iyi bir model için gereksiz para harcayasınız ki? Yeni teknolojinin gelişi, mevcut teknolojinizi daha kötü göstermez; sadece algınızı değiştirir.

Daha dün çıkan teknolojileri binlerce lira harcamak ta hiç akıllıca değil. 4K bile tam olarak yaygınlaşmamışken 8K tvlere şuan en zirve fiyatlarından yatırım yapmak çok saçma.

Sadece birkaç yıl önce, OLED TV'ler bugünkünden neredeyse iki kat pahalıydı. Şimdi, çok daha ucuzlar ve daha çok seçim şansınız var.

Hâlâ gidecek uzun bir yolu olan acemi bir kuş yerine, genel performansının zirvesine ulaşan olgun bir teknoloji satın almak daha iyidir.

Mükemmel TV'nizi Bulun

Artık nelerden kaçınmanız gerektiğini bildiğinize göre, yeni TV'nizi satın almanın zamanı geldi! Yine de bağımsız kaynakları kontrol etmenizi öneririz. 

Özellikle bütçeniz kısıtlıysa, sizin için neyin en önemli olduğunu belirlemek faydalı olabilir. Yeni nesil video oyunları oynamıyorsanız veya zifiri karanlık bir sinema salonunda film izlemeyecekseniz, ucuz bir model seçip tasarruf edebilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları

• Masanızın Seviyesini Yükseltin: Çift Monitör Kurulumunuzu Geliştirmenin 8 Yolu
• Neden Bir VPN'e İhtiyacınız Var ve Doğru Olanı Nasıl Seçersiniz?
• iOS 16'da iPhone'unuzun Kilit Ekranını Nasıl Düzenlersiniz?
• Apple'ın Canlı Metni: Bir Fotoğraftan veya Videodan Nasıl Kopyalanır ve Yapıştırılır
• Kısa ve Uzun Vadede Daha Üretken ve Verimli Olmak İçin 11 İpucu