Şakir Yıldızİlk Netflix Türk filmi Yarına Tek Bilet filminin incelemesi
Bu yazımızda, Netflix'in ilk Türk yapımı filmi Yarına Tek Bilet'i inceledik.
* Video ve yazı film ile ilgili spoiler ( sürprizbozan) içerebilir.
Yarına Tek Bilet, Ülke Sineması için bir devrim niteliğinde. Bunu söyleme sebebim filmin çok iyi olması değil tabii ki. Türk Sineması; genel itibariyle bir abartı ve klişe sinemasıdır. 2 saatlik bir filme 80 tane toplumsal mesele sığdıran, her türlü duyguyu en uçlarda sunup sulandıran tonlarca filme kıyasla , tamımına yakını tek mekanda geçen ve sadece iki oyuncunun diyalogları üzerinden ilerleyen bir film yapmak büyük cesaret ister. Üstelik bu filmde; töre cinayeti, cin, kan davası ya da sırf Rus olduğu için 'duj' seven kişiler de yok. Film gerçekten de bir şeylerin değiştiğini gösteriyor bize.
Pekiyi Film Olmuş mu…?
Maalesef şimdilik filmin sadece cesaretini ve aldığı riskleri övmekle yetineceğiz.
Bilmeyenler için filmin konusu şöyle: Birbirini hiç tanımayan 2 kişi Ankara'dan İzmir'e giden bir trende aynı kompartımana düşerler. Başlarda didişseler de, 14 saat sürecek yolculukta aralarındaki ilişki önce arkadaşlığa sonra da duygusal bir şeye evrilecektir. Film Before serine benzetilse de aslında Polonya yapımı - Hur man stoppar ett bröllop - filminden uyarlanma. Bir yönetmen için böyle bir filmi ilgi çekici kılmak çok zordur. Çünkü tek mekanda karşılıklı konuşan kişileri filme çekmek sinemanın en az sinematik sahneleridir. Eğer David Fincher değilseniz bu tür sahnelerde fark yaratamıyorsunuz. Öte yandan Locke filmine baktığımızda, film sadece tek bir arabanın içinde geçiyordu ve görünen oyuncu sayısı sadece 1 idi. Ivan Locke, film boyunca telefon üzerinden iletişim kuruyordu. Buna rağmen ortaya aşırı sürükleyici ve harika bir film çıkmıştı. Panik Odası, 12 Kızgın Adam, Rope gibi filmler de tek mekanda geçen ve diyalog üzerinden ilerleyen filmler olmasına rağmen çok başarılıydı.
Bizimkinin 'eksiği' ne pekiyi? Eksik kelimesi biraz eksik oldu. Doğru ifade, 'eksikler.' Çünkü filmin birden fazla kusuru var ve genel olarak yetersiz bir film. Öncelikle karakterlerle yeteri kadar özdeşlik kuramıyoruz. Ne hikayeleri, ne de kendileri ilgi çekici değil. Bu yüzden onlar adına sevinemiyor üzülemiyor ya da başlarına gelenleri umursamıyoruz. Doğal ve gerçekçi olması için kadın karakterin küfürlü konuşmaları da yersiz ve yapay çabaya dönüşmüş. İkili arasındaki ilişkinin dinamikleri ve ilerleyişi doğal değil. Özetle böyle bir film için en güçlü taraf olması gereken senaryo hem yapı hem de diyalog anlamında zayıf . Yönetmen Ozan Açıktan da elindeki metaryalin zayıf olduğunun farkındaki filmin tıkandığı yerlere şarkılar yerleştiriyor. Az bilinen, kıyıda köşede kalmış şarkıları görüntüler eşliğinde sunarak bize uzun bir klip izletiyor .
Film Netflix Türkiye'de 1 Numara
Film Netflix Türkiye'de hala 1 numara. O yüzden Netflix için hava hoş. Bize gelince, Türkiye'de böyle filmler de yapılabiliri gösterdiği için takdire şayan. Onun dışında hala bir kaç fırın ekmeğe ihtiyacımız var. Bir de filmin görüntü yönetmenine buradan selam olsun. Filmdeki en iyi şey olan o güzel sahneleri çekteği için. Şiisel sahneleri yapay diyaloglar ile kirletmeseler tatından yenmezdi. Özetle Yarına Tek Bilet için yorumumuz, 'Yetmez Ama Evet'
Kafa Karıştıran 3 Soru
Filmi izlerken aklımıza takılan 3 nokta oldu.Biz mantıklı bir cevap bulamadık. Bulan varsa lütfen yorum kısmında hepimizi aydınlatsın.
1- Görüntü yönetmeni bazı yerlerde neden ısrarla oyuncu yerine arka planı netliyor?
2- Son dönem Türk filmlerinde, oyuncuların kelimeleri telaffuz ederken harfleri yutması ve ne dediklerinin anlaşılmaması geleneği kiminle başladı ve lütfen bitebilir mi?
3- Filmin başlarında; içeri gelen görevli, ikiliye, ''eğer evli değillerse aynı kompartımanda kadın ve erkeğin kalması yasak'' diyor. Gerçekten TCDD'nin böyle bir kuralı mı var? eğer öyleyse çiftimiz kuralı çiğnedi ve iyi bir ceza yiyecekler.
Yorumlar
Bu içerik ile ilgili hiç yorum yazılmamış. İlk yorum yapan sen ol.
Yorum Yazın