Şakir YıldızNetflix'te yayınlandığından beri tüm dünyada büyük ses getiren İspanyol filmi The Platform'dan, fark edemediğiniz detaylar.
Netflix'in İspanyol Filmi The Platform, dünyada en çok izlenen içerikler arasında. Ama nasıl olmasın? Filmde; yamyamlık, , intihar, kan , cinayet ve cinayet var. Bunlara kim karşı koyabilir ki?
Film ; dünyadaki aç gözlülük ve gelir eşitsizliğini işliyor. Ama estetik değil çarpıcı bir tonda. Adına Delik denilen dikey bir hapishanede geçiyor film. her hücrede 2 kişi var. hücrelerin ortasındaki delikten günde bir kere yemek geliyor. Yemek her katta kısa bir süre kalıp bir aşağı kata iniyor. Eğer herkes sadece ihtiyacı olan kadarını yerse yemek tüm hapishaneye yetecektir. Ama üst kattakiler tıka basa ve gereksiz yedikleri için alt katlarda durum vahimleşiyor.
Filmin sonu ile ilgili bir çok spekülasyon olsa da tam olarak net bir cevapla bitmiyor. Ama filmde dini ve edebi referanslar, bazı metaforik göndermeler ilk izleyişte dikkatlerden kaçabilir. İşte The Platform Filminde dikkat çeken detaylar:
DİKKAT: Bundan sonrası filmi izlemeyenler için bazı spoiler - sürprizbozan içerebilir.
Filmin İlham Kaynakları
Filmin yönetmeni Galder Gaztelu-Urrutia, verdiği bir ropörtajda The Platform'u çekerken bazı filmlerden ilham aldığını söylüyor. Bu filmlerin başında ise The Platform'un dünyasına da benzeyen 1990 yapımı Küp - Cube filmi var. Cube Kanada yaımı bağımsız bir film. ve tıpkı Te Platform gibi labirente benzeyen bir yerde birbirini tanımayan yabancıların çeşitli tuzaklarla baş etmesini konu ediyor. Yönetmen ilham aldığı diğer yapımların Blade Runner ve Arrival'ın yönetmeni Denis Villeneuve imzalı bir kısa film olan Next Floor, The Platform'u sevenler bu filmleri de beğeneceklerdir.
Mesih mi? Deccal mi?
Orjinal adıyla El hoyo Yani The Platform'da baş karakter Goreng'in bir kurtarıcı/mesih olduğu imaları yapılıyor. Hatta filmde bazı sahnelerde diğer karakterler Goreng'e mesih yakıştırmasında bulunuyor, ya da “kendini mesih mi zannediyorsun” gibi sitemler ediyor. Filmin tek dini öndermesi bu değil elbette. İzleyenler bilecektir: The Platform'da 333 kat bulunuyor ve her katta iki kişi kalıyor. Toplamda 666 kişi. Hristiyanlıkla ilişkili inanışlarda 666 genelde Şeytan veya Deccal gibi kötücül varlıklarla ilişkilendirildiği için filmdeki bu detayların da kasıtlı olarak yerleştirildiği düşünülüyor. Goren'e süreli mesih imalarının da yapılması bunun kasıtlı bir tercih olduğunu güçlendiriyor. El hoyo'yu yöneten şeytani düzen ve bu düzene karşı bir başkaldırı ve dayanışma mesajı iletmeye çalışan mesih.
Hayvan Çiftliği ve Don Quixote
Film yarattığı atmosfer ile George Orwell'in Hayvan Çiftliğini anımsatıyor. Yukarı çıkan her bir mahkum nceki halini unutu aşağıdakileri daha da ezmeye çalışıyor. Filmde sıkça adı eçen bir kitap daha var: Cervantes'in ilk çağdaş roman kabul edilen eseri Don Kişot. Goreng, El hoyo'ya gelirken yanında bir tek Don Kişot – Don Quixote kitabını getiriyor. Çünkü herkesin yanına sadece bir eşya almasın izin veriliyor. Ama film ilerledikçe bu kitabın da tesadüfi seçilmediğini anlıyoruz. Çünkü Goreng de tıpkı okuduğu kitabın kahramanı Don Kişot gibi çevresindekilerin gözünde amaçsız, hatta çılgınca bir mücadeleye girişen bir hayalperest olarak görünüyor. Goreng'in görünüş olarak da Don Quixote'yi andırması ise dikkat çekiyor. Film, Cervantes'in klasiğinde olduğu gibi güç sahiplerini duyarsız ve düşüncesiz olarak gösterirken, Goreng ve Baharat başkaları için mücadele veren, duyarlı karakterler olarak karşımıza çıkıyor.
333. Kattaki Kız
Film, muğlak bir son ile bitiyor. Filmin sonunda cevapsız kalan en büyük gizemlerden biri ise Goreng ve Baharat'ın 333. katta karşılaştığı kızın kim olduğu. Film boyunca Miharu'nun çocuğunu aradığına şahit olduğumuz için akla gelen ilk ihtimal de bu oluyor. Ufak kızın da Miharu gibi Asyalı olması bu ihtimali daha da kuvvetlendiriyor. Ancak bu noktada eskiden yönetim için çalışan Imoguiri'nin söyledikleri kafa karıştırıyor. Imoguiri'ye göre Miharu, çocuğunu arayan bir kadın gibi davranan, ruh hastası bir oyuncu. Imoguiri, Goreng'e, Miharu'nun El hoyo'ya yalnız geldiğini, ayrıca buraya 16 yaşından küçük kimsenin alınmadığını söylüyor. Aslında bu son söylediği bu sorunun cevabını da içinde barındırıyor. Çünkü filmin sonunda görüyoruz ki aslında buraya 16 yaşından küçük bir kız da alınmış. Ayrıca Imoguiri El hoyo'da 200 kat olduğunu söylerken aslında 333 kat olduğunu da görüyoruz. Tüm bunlar Imoguiri'nin söylediklerine güvenilmeyeceğini gösteriyor. Bunun başlıca sebebi ise aslında Imoguiri'nin yıllarca çalıştığı El hoyo'da gerçekte olanlardan habersiz olması.
The Platform ve Koronavirüs Mesajı
The Platform'un tüm dünyada korku yaratan Corona virüsü salgını sırasında Netflix'te yayınlanmış olması, planlanmış bir şey değil ama içindeki mesajların ve ünümüz dünyası ile gösterdiği paralellik filmi daha zel ve anlamlı kılıyor. İnsanların eşit dağılımı sağlandığı takdirde büyük ölçüde yeterli olacak kaynaklar için marketlerde, sokaklarda birbirleriyle dövüşmeleri, yapabildikleri kadar çok şeyi ellerine geçirmek istemeleri, The Platform'un yayınlandığı dönemle oldukça ilginç bir bağ kurmasını sağlıyor.
İlgili İçerikler
- Film Karakterleri Koronavirüs Zamanı Nasıl Davranırdı?
- Koronavirüs'ün İlk Başlama Anı
- Amazon Prime'da İzlenebilecek 5 Harika Dizi
Yorumlar
Bu içerik ile ilgili hiç yorum yazılmamış. İlk yorum yapan sen ol.
Yorum Yazın